13 Temmuz 2017 Perşembe





39.Blog yazımın konusu ALEVİ inancı...Bende ALEVİ inancı taşıyan bir ailenin evladı olarak yine bu inanç ile kendimi yetiştirip yakından tanımaya çalıştım amacım siz dostlar ile bilgi alışverişi yapmak ve yaparken de farklı bakış açılarına her dostumun muhabbet ile bakmasını sağlamaktır...Bu anlamda tanıdığım, bizzat görüştüğüm ALEVİ yazar ve araştırmacı büyüklerime de muhabbetlerimi iletiyorum...ALEVİ inancına tabiki benimde bir bakış açım ve araştırmalarım kendi çapımda var ama ben yüzyıllardır Anadolu coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşayan ALEVİ topluluklarının bakış açısına değinmek istiyorum...ALEVİ inancı ülkemizde genel olarak Hz.Ali'ye gönül bağı olan, seven, onun yolu ve ailesi olan Ehl-i Beyt sevgisini taşıyan topluluklar olarak bilinir...ALEVİ inancının ibadet yeri Cemevidir, perşembe geceleri ve pazar gündüzleri Cem ayinleri yapılır...ALEVİ halkına inançlarının devamlılığı, yol göstericiliği ise dedeler, mürşitler, pirler ve rehberler aracılığıyla olur, dedelerin Ehl-i Beyt soyundan haliyle Hz.Muhammed'in soyundan geldiğini kabul eder bir kısım ALEVİ halkı ve 4 Kapı 40 Makama biat ederler, bu 4 Kapı Şeriat-Tarikat-Marifet ve Hakikat kapısıdır...Yol gösteren ALEVİ dedelerinin, yolun ilim, irfaniyle yetişmiş, halka her yönden örnek olmayı teşkil edecek şekilde olgun ve muhabbet adamı olması gerekiyor...Birde dedelerin talipleri vardır, bu talipler ALEVİ yoluna ikrar verip girenlerdir, bu taliplerin içinde Türk-ALEVİ, Kürt-ALEVİ, Arap-ALEVİ ve hatta Hristiyanlıktan, özelliklede Ermenilerden asimilasyona uğratılmış ALEVİ halkları vardır...Talipler hangi milletten olursa olsun öncelikleri milliyetleri değil ALEVİ inancıdır...Memleketim Erzincan-Kemah bunun en güzel örneği, belirttiğim 4 milletten de ALEVİ vardır ve milliyetleri ikinci plana atılır...ALEVİ inancının Anadolu halkının içine hangi tarihlerde girdiği ise ciddi anlamda tartışma yaratan bir konu ve ALEVİ halkını iki farklı bakış açısına iten bir durum, buraya kadar bir bakış açısından bahsetmeye çalıştım sevgili dostlar ve bu bakış açısına göre ALEVİ inancı İslamın içinde, birde özellikle Avrupa ve yeni nesil ALEVİ topluluklarında oluşan bir bakış açısı var, bu da ALEVİ inancının İslam ile alakası olmadığını ve Işık yolu olduğunu söyleyen kesim...ALEVİ halkının içinde ciddi anlamda bu görüşe eğilim var, ALEVİ kelimesi alev kelimesinden -i eki alıp türeyerek aleve ait ışığa ait anlamında kullanılmaktadır ve bu bakış açısına göre de 4 Kapı 40 Makam vardır ve bu 4 Kapı Hukuk-Yol-Marifet ve Hakikat kapısıdır...ALEVİ halkı cem ayinlerinde bağlama eşliğinde semah döner, lokma dağıtır, küskünleri barıştırır ve inancın temeli öğretilir, yüz kızartıcı bir suç işlendiğinde ise o kişi ALEVİ halkının gözünde ''düşkün'' ilan edilir...Pir Sultan Abdal en önemli ALEVİ pirlerinden biri olarak geçer...ALEVİ inancının bir görüşüne göre ise cennet ve cehennem kavramları da yoktur, Şamanizmden etkilendiğini ve tüm semavi dinlerden önce varolduğunu iddia ederler...Yaşamı var eden dört kuvvete (ateş-toprak-su ve hava) inanarak, Nur'dan geldiklerini yeniden don değiştirerek Nur'a geri döneceklerine inanılır...Bu örnekleri daha da çoğaltabiliyoruz sevgili dostlar, gelelim hangi ALEVİ inancının doğruluğunu kabul etmemiz gerektiğine, burada kararı sizlerin yorumlarınıza bırakıyorum ama bana göre inanç önce  insanı, doğayı, tüm canlıları sevmekten geçiyor, sevgiyi kendi yörüngemizde başlatıp tüm çevreye yaymaktan geçer...Yüreğimizi ortaya koymaktan geçiyor...TANRI SEVGİDİR...SEVELİM...Barış AKENGİN1- Alevi Kavramı

Hiç yorum yok: